Seattle ve Vancouver'da Bir Haftasonu

- Gamze'cim, biz hala bir türlü Seattle'a gelemedik.
- Zeynep'cim, hadi havalar soğumadan atlayıp gelin o zaman.
- Tamam o zaman, biz bir sonraki haftaya geliyoruz.




Seattle'ı, deniz ve göl kenarı köşelerinin güzelliği, café'lerinin bolluğu ve doğası ile sevdik doğrusu. Bir de eski Atlanta'lı Gamze ile Fatih'in sevimli Arda'sını. İçimiz çok çabuk kaynayıverdi yeni arkadaşımız minik Arda'ya. Üç günde hiç yağmur görmeyerek, şanslı bir azınlığa girdik.

Cumartesi günübirlik Vancouver (Kanada) gezisi yapıp, tüm gezdiğimiz yerlerdeki yerleşik Asya'lı oranının yüksekliğine şaşırırken, bunun avantajı olan güzel yemeklerin (özellikle sushi'nin) tadını çıkardık. Vancouver yakınındaki bir kanyonun üstündeki tahta bir asma köprüden (Capilano Suspension Bridge ) heyecanla geçtik, yaþlı ve görkemli sedirlerin kokusunun kapladığı parkda yürüdük.

Kız Kıza Bir Tatil

Bir Pazartesi, Anıl'ı uçağına yolcu edip Gülbin'le çıktığımız bu gezi kendi çapında bir ilkdi. Bill'in North Carolina'da oluşunu fırsat bulup geliştirdiğimiz bir planla kendimizi bir anda Seaside'ın bembeyaz kumlarında ve çamyeşili denizinde buluverdik. Grayton Beach State Park'da kamp kurduk, bol bisiklete bindik, her seferinde fazlasıyla yedik, yorulana kadar sohbet ettik. Ben ilk kez mangal yakarken, Gülbin ilk kez kamp ateşi hazırladı. Karavandaki tüm teknik arızaların (açılmayan yatak, ocak, kilit v.s.), gece yarısı yemeklerimize saldıran rakunların bile üstesinden geldik. Dört günlük gezinin dönüş yolunda ikimiz de hala ayaklarımızı gıdıklayan dalgayı, denize batan kırmızı güneşi ve gecelerimizin vazgeçilmezi dolunayı düşünüyorduk. Evet, bir sonrakini ne zaman yapıyoruz Gülbin'cim?