İngiltere Vizesi
[ao] Gezilerimizin en sorunlu bölümlerinden biri her zaman vize almak olmuştur. Kanada durumunda olduğu gibi geziye eklenen kayda değer bir maliyet, veya geçen sene Belçika durumunda olduğu gibi konsolosluğa 3 defa gidip gelme ve konsolosluk görevlileri ile uğraşma veya Türkiye'den aldığımız vizeleri hatırlarsak, saatlerce sırada bekleme gibi tatsız yanları var vize almanın. Bir konsolosluk işlemi insanı o ülkeye gitmekten caydıracak kadar can sıkıcı mı olmalı?
Bu hafta öyle bir tecrübe yaşadım ki bu konuda, paylaşmazsam edemeyeceğim. Haziran ayı içinde iş nedeniyle İngiltere'ye gidiyorum ve bunun vizesini şimdiden almam gerekiyordu, Atlanta'daki İngiliz konsolosluğu vize işlemlerine bakmadığı ve pasaportumun başvuruyla birlikte New York'taki konsolosluğa gitmesi gerektiği için. Konsolosluğun web sitesinde vize işlemlerinin internet üzerinden yapılıdığını okuyunca işin çok da zor olmayacağını anladım, ama sürecin bu kadar "müşteriyi odaklı" bir şekilde işleyeceğini de tahmin etmiyordum.
Şu anda çalıştığım şirketten bir davet mektubu aldım ve Cumartesi bilgisayar başına geçip vize başvurumu doldurdum. Yaklaşık 15 dakika sürdü klasik vize başvurusu sorularını cevaplamak ve vize ücretini kredi kartıyla ödemek. Pasaportum, başvuru formunun çıktısı, 2 fotoğraf, davet mektubu ve uçak rezervasyonumu bir FedEx zarfına koyup Pazartesi teslim edilecek şekilde evimizin yakınındaki FedEx Store'dan gönderdim. Pasaportunu nasıl postayla gönderdin dediğini duyar gibiyim Türkiye'dekilerin, ama işin bu kısmı burada gayet oturmuş. Daha önce Kanada vizesini ve hatta pasaportumuzun Türkiye New York konsolosluğundan uzatmasını da aynı şekilde yaptığımızdan, bu konuda bir şüphem yoktu zaten.
İşin inanılması güç tarafı bundan sonra başlıyor. Pazartesi postamın ulaştığına dair teyidi FedEx'in web sitesinde gördükten sonra, Salı günü konsolosluktan otomatik bir e-mail işlemlerimin başladığını ve 5 gün içinde vizemin verileceğini, Çarşamba da yeni bir e-mail vizemin verildiğini ve pasaportumun FedEx ile (takip numarası e-mailde) yola çıktığını bildiriyordu. Perşembe (bugün) ise pasaportum 1 senelik vize ile elimde!
İlk iki pasaportumu sayfalarında vizeden yer kalmamasına ve bu konuda bayağı tecrübe kazanmış olmama rağmen, açıkçası, bir vize işleminin bu kadar pürüzsüz ve güzel halledildiğini daha hiç görmedim.
Umarım bu teknoloji ve süreç diğer bürokrasi yoğun kurumlar tarafından örnek alınır da gezilerimizin bu mecburi ilk adımı biraz daha rahatlar.
Belirtmekte fayda var İngiliz konsolosluğu bu uygulamayı her ülkeden bu şekilde kabul etmiyor, 10 kadar ülkeyi sıralamış başvuru sayfasında.