İstanbul'u okudum bugün...
[zo] Pazar sabahlarının benim için iki vazgeçilmezi var: Anıl'ın omleti ve New York Times'ın ekleri. Özellikle, uykudan dinlenmiş uyanan gözlerimin gezmekten çok zevk aldığı 'Travel' eki.
Bu sabah yağmurla uyandık, hem de boşanırcasına... buraları görenler bilir, Atlanta'nın bahar yağmurlarını. Dünkü güneşli ve insanın derisini ısıtan güzel havasını görüp planladığımız bahçede kahvaltı planı yatıyordu bu durumda. Yine de bu haftanın en güzel sabahı, hiçbirseyin tadımı kaçırmasına izin vermem.

Sonunda okumaya başlıyorum. Yazı özellikle Beyoğlu ve Haliç civarını işliyor. Su böreğinden bahsederken, etsiz ve sossuz Lazanya diyor, gülümsüyorum. Bazı önerilen yerleri ilk defa duyduğum için, tanıdık olduğum bir kızgınlık duyuyorum kendime: örneğin Türk ev yemekleri için Beyoğlu'ndaki Helvetia Lokantası geçiyor ve Boğaz manazarılı bir menemen için ise Florina adında bir caféden bahsediyor yazı.
Geçen gelişimizde Food & Wine dergisinde okuduğumuz bir yazı üzerine Kadıkoy'deki Çiya'yı denemiş olduğumuz gibi kim bilir bu sene de sırada belki de Florina Café'si vardır.