Times Square'de bisikletli

Soğuk, deklanşöre basan eldivensiz sağ elimi hissetmemi engellemeye başlamıştı. Bu muhteşem şehre üçüncü ziyaretimiz olmasına rağmen, Times Square'in o gündüz dahi ışıl ışıl olan panoları bana yeni pozlar vermeye devam ediyordu. Meydanın kalabalığına dalabilmek ve yakalamak istediğim ayrıntıları bulmak için 300 mm zoom objektifi kullanmaya karar verdim. Ben makinemin gözüyle o kareyi ararken, trafik durmuş, kalın kıyafetlerine sarılı kalabalık, koşarcasına karşıdan karşıya geçiyordu. İşte o anda, gözümü bir an makineden ayırmiştım ki, kuzeyden gelen bir yarış bisikleti dikkatimi çekti. Arabalar hala kırmızı ışıkta duruyordu, bisiklet sarı ışıkta geçmiş olmalıydı ki, kavşakta onun dısında kimse yoktu. Sürücüsü siyah yün bir maskeye sarılmış pedalları hızla çeviriyordu. Ani bir refleksle, bisikleti makine üzerinden takip etmeye başladım. Kafamdan, ayarların doğru olup olmadığını geçirmeme ve vizördeki rakamlara bakmama rağmen, bunu düşünecek zaman yoktu. Deklanşöre basmak gerekiyordu o anda. Bir fırsat daha olmayacaktı, iki saniye sonra hızlı bisikletli kalabalikta kaybolacaktı. Makine sabit bir şekilde bisikleti takip ederken, o, ya atılacak ya da en beğendiğim fotoğraflarım arasında yer alacak pozu filme geçirmek için deklanşöre bastım.
Bisikletin netliği ile arka planın bulanıklığındaki kontrast, ve havanın rengi ile bisiklet sürücüsünün soğuğa karşı mücadelesinin uyumu bu resmin en beğendiğim unsurları. Sol arkadaki tkts - Broadway şovlarının ucuz biletlerini satan turist kuyruklarının hiç eksik olmadığı mekan ise fotoğrafa Times Square imzasını atııyor.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa